Keskin dönemeçlerde kendi saçlarından öpmek,
Aynalar vardı, baktığımda yüzümün yansımasını göremediğim. Aslını isterseniz buraya hoş cümleler yazmaya gelmedim. Odamda bir ayna var. Bakıyorum da görmek istediğim yansıma tam olarak bu değil.
Aynalı odalar, yaldızlı geceler, ışıklı evler değil bu,
bu karanlık Yusuf'un kuyusunun karanlığı.
Umut etmek kulun işi ve dilerim ki Tanrı herkesi kendi kuyusundan kurtarsın.
Işığını kaybedene ışık tutsun, gam çekene güller dersin, yalnızlıktan kavrulana kalabalık sular bahşetsin.
Herkesin iyiliğini ve güzelliğini istemek bahçemize bereket versin ve Tanrı beni göğsüne bassın. Birazcık saçlarımı sevsin. "Benim de burada bir yerim var" diyeyim.
Sığınmak, anlaşılmak için okyanuslarda kulaç atmak zorunda kalmayayım. Tanrı sadece beni göğsünde uyutsun ve yaralarıma dokunsun ve şafinlerin şifasını kabuklu yaralarıma sürsün.
Ben onun kuluyum, kölesiyim
Kusurluyum, acizim,
Tanrı beni bağrına bassın,
Aynalarla aramızdaki husumeti yok etsin.
Bağrımı delip göğsümden fışkıran bahar dalları bedenimi ele geçirsin bir sarmaşık gibi.
Dünyaya sığamıyor gibi hissettiğim gecelerde, hiç tanımadığım evlerde temiz çarşaflarla hazırlanmış yataklarda uyuma arzusu içime çöreklenmesin.
Dünyaya sığamıyor gibi hissettiğim geceler,
Böyle gecelerde üzüldüğünüz için kabahatli sayılabilirsiniz, olabilir dünya tam olarak böyle bir yer değil mi zaten?
Anlaşılmak, gelip masamıza oturduğunda onu gözlerinden öpmek istemez miyiz?
Birşeyleri çok içten çözmek istersek omuzlarımıza bastırılmış hatalar hafifler mi?
Ama yine de diyorum ki,
Olsun,
hava güneşliyse salınalım, başımıza sağanak yağmur mu yağacak, hadi dansa kaldır beni!
Bekleyelim mi? Tamam, bekleyelim. Eğer beklemekten yorulursak el ele toparlanıp gideriz.
Tüm bunlar şey demek değil midir?
"her şeyin üstesinden geliriz"
Tam olarak o an olmasa bile, insan vücudunda derman kalmayıp kendini bir kenarda yığılmış bulurken baş ucuna bir bardak sıcak süt iliştirilsin istiyor.
Yorumlar
Yorum Gönder