KUL HİMMET ÜSTADIM

 KUL HİMMET

 

 (Tekke Şairi / 16. Yüzyıl)

 

Kul Himmet'in Tokat’ın Almus ilçesine bağlı Varzıl/Görümlü köyünde doğduğu bilinmekte ancak doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Asıl adının İbrahim olduğu ve tahminen  bundan yüz sene evvel öldüğü söylenmektedir.

Tekke-Tasavvuf edebiyatında Alevi-Bektaşi geleneğine bağlı olarak yazdığı pek çok şiiri bulunmaktadır. Kul Himmet'in  İnancından dolayı çileli bir hayat geçirdiği ve  zindana atılmış olduğu bilinmektedir. Alevi toplumunda kendisi Kul Himmet adının yanı sıra “Goca Gül Himmet” olarak da anılırdı.

Kul Himmet  nefes, destan, düvaz imam ve ağıt türlerinde eserler vermiştir. Şiirlerinde "Kul Himmet" mahlasını kullanmıştır. Eserleri aldığı tarikat ve tekke eğitiminin kuvvetini insaların gözleri önüne sermektedir. Edebiyat bilgileri, İslam tarihi, evliya menkıbeleri, tarikat kuralları gibi yaşadığı dönemin bütün bilgi ve donanımına sahip olduğu anlaşılmaktadır.

Şiirlerine güçlü bir söyleyiş hakimdir. Hece ölçüsünü başarıyla kullanan şair kafiyelerin teşkilinde  de oldukça başarılıdır. Aruzla yazdığı birkaç şiirinde ise pek başarılı olduğu genel olarak düşünülmemektedir.


Yolcu oldum yola düştüm

Yollarım Ali çağırır

Bülbül oldum gül'e düştüm

Gül'lerim Ali çağırır


Alevi-Bektaşi geleneğini,  dinî-tasavvufi düşünce ve kabullerini şiirlerine yansıtmıştır. Şiirlerinde “Allah-Muhammed-Ali” üçlüsünün birliği esastır.  

On İki İmam, Kerbelâ hadisesi, menkıbeler, Bektaşilikle ilgili inançlar, erkân ve âdetler gibi konuların yanı sıra Nefesler, destanlar,  ağıtlar ve taşlamalar da Kul Himmet’in şiirlerinde önemli yer tutmaktadır.  Bazı nefeslerde Şah Hatayi ve Pir Sultan Abdal ile birlikte anılmaktadır.

Alevi-Bektaşi edebiyat geleneğinde Nesimî, Fuzulî, Hatayî, Pir Sultan Abdal, Viranî, Yeminî’nin yanında Kul Himmet’in de yer aldığı yedi büyük şairinden biri olarak kabul edilir. Biz onları Yedi Ulu Ozan olarak bilir ve kabul ederiz.


(Yedi Ulu Ozan)


Kul Himmet’in gerek şair olarak gerekse şahsiyet bakımından Pir Sultan’dan etkilendiği aşikardır.

Kul Himmet’in Pir Sultan Abdal’ın asılmasından sonra kaçıp saklandığı ve onun düşüncelerini yaymak uğurda çok acılar çektiği bilinmektedir. Kul Himmet  şiirlerinde açıkça Pir Sultan’a bağlılığını dile getirmiştir. Pir Sultan Abdal’ın ölümü üzerine yaktığı şu ağıtla ona olan sevgisini gözler önüne serer;

 

Dâyima Kul Himmet ider niyâzı,

Pir Sultan yolundan ayırma bizi,

Ol mahşer gününde isteriz sizi,

Muhammed önünde câr Hacı Bektaş.

 


(Kul Himmet ve Pir Sultan Abdal)

 

Bazı kaynaklarda Kul Himmet’in Pîr Sultan Abdal’a mürid olduğundan söz edilmektedir lakin bu görüş doğru kabul edilemez. Onun, “Kul olmuşuz Pîr Sultan’a / Eşiği de kıblegâhtır” mısraları buna tanık gösterilmişse de birinci mısranın doğrusu, “Kul olmuşuz bir sultana” şeklindedir.




Kul Himmet’in ölümüyle ilgili kesin ve yeterli bir bilgi olmamakla beraber, uzun süre kaçak yaşayıp köyünde vefat ettiği düşünülmektedir. Bugün köyünde  Kul Himmet’in türbesi  de bulunmaktadır.

 

 

   Seyyah oldum şu alemi gezerim

    Bir dost bulamadım gün akşam oldu

    Kendi efkarımla okur yazarım

    Bir dost bulamadım gün akşam oldu



Kul Himmet Üstadın bazı eserleri şunlardır;


·Ah Edeyim (Diyar-ı Gurbette)

·  Aklım Fikrim Yar Eyledim

·  Ali Çağırır 

·  Dün Gece Seyrim İçinde

· Seyyah Oldum Şu Alemi Gezerim  

· Gafil Kalma Şaşkın Bir Gün Ölürsün 

·  Her Sabah Her Seher Ötüşür  Kuşlar 

· Bad-ı Sabaya Sorsunlar  

·  Çünkü Yandı Aşk Oldu Kül Olmaktır Muradım

·  Biz Muhammed Ali Deyenlerdeniz

·  Bize İmdat Ol Hak'tan

· Kahpe Felek Sana Nettim Neyledim

· Bektaş-ı Veli'nin Yolun Bilmeyen

· Eğer Dosttan Belli Haber Sorarsan 

·Yetmiş İki Buçuk Millet Dileği

·Yine Bir Sevdaya Düştüm

· Vakt-i Seherde 


Yorumlar

  1. Kalemine emeğine sağlık çok güzel olmuş. Çok beğendim.

    YanıtlaSil
  2. Eline saglik arkadasim. Cok duru bicimde yazmissin. Devamini da okuyacagiz suphesiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim hocam. ne büyük mutluluk benim için

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Denize dökülen bir pınar gibi,

Kanadın da kaderi kırılmak,

Tanıdığım bir ağaç var,