Gözümden öpme, ayrılıktır derlerdi.

"Adalet abla! Adalet abla kız öldün mü? İllet karı. Girdimi çıkmak bilmez kapıdan. Üç gündür sesi soluğu çıkmıyor. Vallahi de billâhi de bıktım!" Son kez şansını deneyerek kapısını çalıyor, adeta yumrukluyordu. "Kız bak valla gidiyorum!" Daha fazla dayanamadan kapının önüne bıraktığı çantalarını alan Üç numara Aysel, söylene söylene sokak kapısına kadar indi. Gazinoya gidiyordu. Boynuna cafcaflı bir fular attırmıştı. Mahallenin oğlanları Aysel köşeyi dönene kadar ardından bakar kalırdı. Adalet abla dediği de kat komşusu. Biraz huysuz bir kadındır Adalet abla. Vaktiyle çok namı olan bir kadınmış, eşi eski fabrikatör. E tabi adam kumar borcuna heba etmiş servetleri. Yoksa İstanbul’un kenar mahallerine kadar düşer miydi? Zaten kocasını da iflastan sonra intihar etmesiyle yitirmiş. Adam dayanamamış çevresindekilerin yaftasına. Çocukları yokmuş. Kısır derdilerdi zaar ama hangisinden sebep Allah bilir. Hiç konuşmazdı zaten. Yarım yamalak anlatımlarının üzerine, Aysel bi...