Geride kalanlara,

* Ölenler ölümü bilmez, ölüm kalanlar içindir. El el yürüdüğümüz yol ağaçlarla ve mezarlarla bezeliydi ama bu o an yapabildiğim tek şeydi; babamı tutmak ona tutunmak. Henüz avucumun içinde tutabiliyorken elini büyük bir nefes ve şükür çektim. Babamı aynı yerde aynı acıyla ikinci görüşümdü bu. İkimizde ahşap oymalı, varlığı bir asır gibi eski büyük bir kapının yüzümüze kapandığını biliyorduk. Toprak sevdiğimiz insanların bedenlerini bizden saklıyordu. Onları gömmüyorduk, onları toprağa saklıyorduk. Zamanı gelen gidip bu saklanma oyununa dahil oluyordu. Zaman hem çok ağır hem çok hızlıydı bu sabah. Babaannemin evine son kez gelmesini beklerken dakikalar geçmiyordu sonra saniyeler içinde defnettik. Babaannemi kaybetmek babamı eksik bırakacağı için müthiş bir acı hissediyordum. Babaannemi kaybetmek çocukluğumuzun çatısını bizden alacağı için müthiş bir acı hissediyordum. Her santiminde çocukluğumun ayak izleri vardı o avluda. Yine bir sürü masa ve sandalye dizmişlerdi o avluya. Yine k...