Şiir yoksa şiar var, dedi

Aslında şöyle oldu, Yirmili yaşların yoğun Nazım sevdasından uzaklaşıp, otuzlu yaşlara geldikçe kendimi dizelerinden kaybettiğim İsmet Özel'e yaklaşırken buluşumun üstüne konuştuğumuz bir sohbette fark etmiştik. Bu gerçeküstü bir dehriz ve buradan çıkmaya çalışmak çamura batmak gibiydi. Elimde olsaydı kendimi hiç bu çamura bulaştırmazdım. Çünkü kelimeler zehirlidir. Ve şiirler ve o şiirleri yazan şairler akıllarını ağaç dallarına asıp kuş misali göçüp gitmişlerdir. Demem o ki aklı olan anlamaya çalışmaz insanı. İnsan uğruna bu şiirleri, bu ağıtları yakacağımız bir derinlikte değildir. Dünya hassas kalpler için cehennemdir demiş asırlar önce Goethe. Yüzyıl değişmiş ancak kalpte hasar açan hissiyatı aynı! Çünkü arzunun karşılık bulmadığı her an ateşini korlatır bu farkındalık! Elimde olsaydı ezbere bildiğim her cümlesini unuturdum o şiirlerin. Bu kadar anlam yüklemezdim duyduklarıma, oturup ağlamazdım mesela kaybettiğim kitabın ardından. "Onu nasıl bıraktım orada, arıyorum yok ...