Uzun soluklu kısa bir hikaye gibi gönlüm,
Koşulsuz sevilmek, ardına düşmeye gerek duyulmayacak sadakat, konuşarak sorunların çözülebileceğine dair umutlarını yeşertebilmek, gidecek bir başka yer olduğu ihtimalinden vazgeçmek, gün sonunda merhamet dilemek kalbinden, bırakmak kendini korkmadan; çünkü biz biliyoruz ki geçecek bu güzellik, bu gençlik.. ** Uğruna emek verdiğiniz her şeyi bir gün bir pencere kenarında bırakıverirsiniz. Öyle planlı bir eylem değildir üstelik bu. Dramatize etmekten öte bir duruş sergilersiniz kendinize. Günlerdir her hücremde aynı cümle tekrar ediyor. Ömrüm , diyorum insanları memnun etmeye çalışmakla geçti . 29 yaşındayım diyemiyorum da dediğim tek şey " otuzlu yaşlar böyleymiş, olgunluk, yormayan ikili ilişkiler, hayatından insan eksiltme konusunda güçlenmek, öz değer ve bireysellik kavramı ile barışmak, ve gerçekten artık kafam kaldırmıyor , Elimden kayıp giden onlarca yılı düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi. Zamanın hızla akıp gittiğini fark etmem bu çağlarıma nasip oldu. Kendime yıllar...