Tahir ile Zühre

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte yani yürekte. Zamanın birinde çok zengin, güçlü ve tanınmış bir padişah yaşarmış. Dünyevi malları varmış fakat bu padişahın çocuğu olmuyormuş. Gitmediği doktor kalmamış, adaklar adanmış ancak nafile derdine çare bulamamış. Padişahın vezirinin de çocuğu olmuyormuş ve bir gün padişah ile veziri çare aramak için dolaşırlarken yolda bir dervişe rastlamışlar. Derviş padişah ile vezirinin dertlerini dinlemiş ve onlara bir elmayı ikiye bölerek pay etmiş. Eğer bu elmaları yerlerse ikisinin de çocuğu olacağını söylemiş. Birinin kızı, diğerinin de oğlu olacağını, isimlerini de Zühre ve Tahir koyarak çocukları birbiri ile evlendirilmelerini söylemiş. Elmayı yermişler ve dokuz ay sonra dervişin dediği gibi padişahın kızı, vezirin de bir oğlu olmuş. Dervişin sözünü hatırlayan padişah kızının adını...